Web sitemizdeki aktiviteyi analiz etmek ve daha iyi bir hizmet vermek amacıyla kendi çerezlerimizi ve üçüncü taraf çerezleri kullanmaktayız. Ayrıntılı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyiniz.

Geçen hafta yabancıların hisse stoğu artarken, DİBS stoğu azaldı

23.6.2016 15:13

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stoğu 17 Haziran haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 189 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 43,6 milyar dolardan 41,8 milyar dolara geriledi.

Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %63,05’ten %62,75 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %63,23 seviyesinde bulunuyor.


İngiltere’deki referandum sonuçları öncesinde ise AB’den çıkışa yönelik endişelerin azaldığını görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda baskı altında kalan piyasalar bu hafta anket sonuçlarına bağlı olarak artan risk alma iştahı ile toparlandı. Eğer referandumda AB’de kalma yönünde bir sonuç çıkarsa bu konuya bağlı olarak piyasalar üzerindeki belirsizlik ortadan kalkacağından, küresel çapta alım dalgasının arttığını görebiliriz. BIST 100 Endeksi’nde 78 binin üzerinde 80 bin direnç seviyesi olarak takip edilebilir.



Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 265 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 36 milyar dolardan 35,2 milyar dolara geriledi.


Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %22,7 seviyesinde (önceki: %23,2), repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %20,1 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %20,6).


Geçen hafta düşük risk iştahının etkisiyle, güvenli liman algılamaları ile gelişmiş ülke tahvillerine giriş yaşandı. Buna paralel Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi tarihinde ilk kez negatif seviyelerini, ABD 10 yıllık ise %1,55’in altı ile son 4 yılın en düşük seviyelerini test etti. Ancak bu hafta İngiltere’nin AB’de kalacağına yönelik artan beklentiler ile risk iştahı toparlandı. Buna paralel Almanya’nın 10 yıllık faizi tekrar artıya geçerken, ABD 10 yıllık ise %1,73’ün üzerine yükseldi. Gösterge tahvilin bileşik faizi %9’un, 10 yıllık tahvil ise %9,50’nin altına geriledi. Bu seviyelerde aşağı yönlü hareketlerin hız kesmesini beklesek de, referandum sonuçları ülke risk primlerinin belirleyicisi olacaktır.



Back to Top