"Geçen hafta yabancıların nette hisse artarken, DİBS stoğu azaldı"

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 17 Şubat haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 50 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 39,5 milyar dolardan 39,8 milyar dolara yükseldi.

Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %64,74’ten %64,71 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %64,75 seviyesinde bulunuyor.

Gelişmekte olan ülke (GOÜ) piyasalarında risk alma iştahının etkisiyle sermaye girişleri devam ediyor. Buna paralel MSCI GOÜ Endeksi son 1,5 yılın en yüksek seviyelerinde yukarı yönlü hareket sergiliyor. Ancak BIST 100 Endeksi son dönemde hareket ettiği sıkışma formasyonu içerisinde GOÜ borsalarının gerisinde hareket ediyor. Kısa vadede formasyonun direnci olan 89.500’ü aşması sıkışmasının yukarı tamamlanmasına adına takip edilebilir. Diğer yandan endeksin 88 bin olan desteği üzerinde kalması önemli. Aksi halde 88 binin satı baskısı artış gösterebilir.

Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 166 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 25 milyar dolardan 26,3 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %19,2 (önceki: %19,4) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %17,7 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %17,9)

TCMB geç likidite penceresi yoluyla TL’yi sıkılaştırmaya devam ederken, verim eğrisinin kısa tarafındaki tahviller uzun vadelilerin gerisinde kalmayı sürdürüyor. Küresel risk alma eğiliminin etkisiyle TL’deki değer kazancı ile içeride tahvil-bono faizleri aşağı yönlü hareketler sergiliyor. Ancak TCMB geç likidite penceresi yoluyla TL’yi sıkılaştırmaya devam etmesi ve enflasyonun yüksek seyri olası TL cinsi faizlerde geri çekilmeyi sınırlayacaktır. Kısa vadede gösterge tahvilin bileşik faizinde %11’de, 10 yıllık tahvil faizinde %10,70’de düşüşün hız keseceğini düşünüyoruz.