"Geçen hafta yabancıların nette hisse stoğu azalırken, DİBS stoğu arttı"

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 21 Mart haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 111,3 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 41,2 milyar dolardan 42,3 milyar dolara yükseldi.

Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %65’ten %64,89 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %64,96 seviyesinde bulunuyor.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri Euro karşıtı aday olan Le Pen’in ilk turu ikinci sırada tamamlaması ve 7 Mayıs’ta yapılacak olan bir sonraki turda da benzer yönde sonuç çıkacağına yönelik beklentiler ile Euro Bölgesi’ne yönelik siyasi endişeler azalırken, küresel risk alma iştahı artış gösterdi. Buna paralel küresel borsalar yükseliş gösterirken, BIST 100 Endeksi de 95 binin üzeri ile tarihi zirve seviyelerini ileri taşıdı. Kısa vadede endekste kısa vadeli teknik görünüm olumlu. 94.300 destek olarak öne çıkarken, bu seviyenin üzerinde endekste kısa vadeli yön yukarı kalacak. 95 bin seviyesinin üzerinde 96.250 direnç seviyesi olarak takip edilebilir.

Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 41 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 26,8 milyar dolardan 27,1 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %20,3 (önceki: %20,6) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %18,6 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %18,9)

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) politika %8’de, gecelik borçlanma %7,25’te ve gecelik borçlanma faiz oranını %9,25’te sabit bıraktı. Bunun yanı sıra TCMB, geç likidite penceresi faiz oranını %11,75’ten %12,25 seviyesine yükseltti. TCMB, dün yakın dönemde risk iştahında gözlenen artış maliyet kaynaklı baskılarının bir miktar sınırlasa da, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu belirtti. Bu çerçevede TCMB, enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla geç likidite penceresi faiz oranında gerçekleştirdiği 50 baz puanlık faiz artırımı ile parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar verdi. Kararlar sonrasında TL’deki değer kazanma eğilimi ile verim eğrisinin uzun tarafındaki faizler düşüş gösterdi. Faiz artırım kararı sonrasında TCMB’nin fonlama kompozisyonu; fonlamanın hangi oranda ne kadarının bankalara sağlanacağı önemli olacak. Fonlama maliyetindeki ve enflasyondaki yüksek seviyeler nedeniyle gösterge tahvilin bileşik faizinde olası aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalacağını düşünüyoruz.