Dolar / Türk Lirası Yorumları

Geçen hafta açıklanan erken seçim önerisini TBMM’ye oylatma kararı sonrasında Türkiye’de kısa bir zaman içinde belirsizliklerin azalacak olması TL’nin değer kazanmasına neden olmuştu. Bu hafta gözler yine bu konuyla ilgili gelişmeler üzerinde olacak ancak aynı zamanda TCMB’nin açıklayacağı faiz kararının piyasayı asıl etkileyecek unsur olduğunu düşünüyorum. Bir süredir TL’nin değer kaybetmiş olması itibarıyla yükselen enflasyon ve Türkiye’nin artan riskleri düşünüldüğünde faizlerin artması beklenir. Ancak son dönemde olduğu gibi politika faizini değil gecelik geç borçlanma faizinin 100 baz puan artması gündemde. TL faizleri TCMB’nin kontrolü dışında zaten bir süredir belirgin bir şekilde piyasa tarafından yükselmiş ancak buna paralel bir karar alınmamıştı. Bu hafta TCMB’nin faiz artırması bu nedenle beklense de burada asıl olan piyasanın TCMB’yi değil, TCMB’nin piyasayı takip ettiği olgusudur. Bu nedenle TCMB’nin sırf bu yüzden 100 baz puan değil 50 baz puan faiz artırması gündemde olabilir ki bu da kurun yükseliş anlamına gelecektir. Dolayısıyla faiz kararını bekleyip görmeli ve sonradan ona göre hareket etmeli.

Son iki günden beri Dolar endeksinin yükselişi ve TL’nin değer kazanmasına neden olan faktörlerin etkisinin azalmış olması Dolar kurunun yükselmemesine neden oluyor. Bu sürecin hafta sonuna girerken devam etmesi gündemde olabilir zira Dolar endeksinin yükselmeye devam etmesi ve erken seçimin neden olduğu belirsizlik durumu kendisini göstermeye devam edecek. Bu bağlamda kurda yükselişler olur ancak şunu da belirtmekte fayda var ki kurun yükselişleri takiben açığa satışların yapılması da gündemde olabilir çünkü önceki gün oluşan aşağı yönlü momentumu besleyecek yeni faktörler gündeme gelebilir. Bu noktada 4,06 ve üzerindeki seviyelerde yapılacak açığa satışların para kazandıracağını tahmin ediyorum.

Dün gelen haberlere göre 24 Haziran 2018’de erken genel seçimlerin yapılacak olması TL üzenindeki baskıların azalmasına neden oldu. Yakın bir zamanda seçim yapılacak olması ilerleyen dönemde belirsizliklerin daha kısa bir zaman dilimine sıkışacağını gösterdi. Oysa seçim sonrası Türkiye çok daha radikal adımlar atmak üzere taban bulabilir ki bu da Türkiye’nin uluslararası siyasete çok daha olumsuz bir noktada olmasıyla sonuçlanabilir. Bunu bilen piyasa TL almaya devam etmekte imtina eder ancak bunun olması için daha erken. Yani dün oluşan momentumla kurda bugün de geri çekilmeleri görmek ve belki de Pazartesi güne kadar 3,95 civarına kadar gerilemeler görmek mümkün. Şu aşamada yükselişlerde açığa satış denemeleri yapılabilir ancak pozisyonları kısa metrajlı taşımakta ve muhakkak stop mekanizmasını kullanmak gerekir.

Türkiye’de son günlerde yaşanan para çıkışı Dolar kurunun düşünü engelledi. Dolar Dolar endeksinin yatay kalmasına rağmen kurun düşmemesini açıklayan tek unsur bu olarak gözüküyor. Türkiye’nin kredi notunun bir kere daha sorgulandığı ve Türkiye’nin artan jeopolitik risklerinin olduğu bir sürece girmişken elbette TL’nin değer kazanma dönemleri zor olacaktır. Şu aşamada bunu yaşamaktayız. Hafta içinde Türkiye’den açıklanan ekonomik veriler TL’nin güçlenmesini neden olacak şekilde geldi. Şayet Dolar endeksi bugün de yükselmezse o zaman TL’nin değerlenerek kurun bir miktar gerilemesi ve belki de 4,07’nin altına gelmesi bile mümkün olabilir. Ne var ki dün ABD’den açıklanan konut sektörüne dair veriler olumlu açıklanmış ve Dolar faizleri bu bağlamda yükselmişti. Emtia ve hisse senedi fiyatlarınınsa yükseldiğine şahit oluyoruz. Eğer bugün Fed yetilileri geçen günlerde olduğu gibi ekonominin olumsuz bir sürece ilerlediğine dair ipuçları vermezse o zaman kurun 4,07’nin altındaki seviyelerde alınması icap eder.

Dün Türkiye’den açıklanan sanayi üretimini ve istihdamın düşük olması kurun yükselişini yavaşlattı. Ne var ki Türkiye’nin AB ile olan ilişkisinin Yunanistan ve Fransa ekseninde olumsuz etkilenmesi ve TL’nin çok zayıf olması itibarıyla Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu konusunda uyarıda bulunmuş olması TL’nin değer kazanma şansını engelleyebilir. Ne var ki Dolar’ın uluslararası piyasalarda baskı altında olması şimdilik kurun bir miktar gerilemesine neden oluyor. Ancak ABD ‘den açıklanacak veriler Dolar endeksinin yükselmesine neden olursa kur yeniden yükselebilir. Bu nedenle her ne kadar kurun yükselme riski olsa da teknik olarak bir miktar geri çekilme söz konusu olabilir. Bu nedenle yükseliş risklerin de göze alarak kısa metrajlı stoplu açığa satış pozisyonu almak uygun strateji olabilir.

ABD’nin laf olsun diye yaptığı sınırlı kapsamlı kısa operasyon piyasaları çok etkilemedi. Geçen hafta hızla yükselmiş TL faizlerinin bu hafta geri çekiliyor olması TL’nin az da olsa bir miktar değer kazanmak isteyeceğini gösteriyor. Bu bağlamda bugün Türkiye’den açıklanacak sanayi üretimi ve işsizlik verileri ve bunun yanında ABD’den gelecek perakende satışlar verileri paritenin yönünü belirleyecek. Türkiye’nin işsizliğinde çok az da olsa bir miktar azalma görülebilir. Ancak yükseliş olursa bu durum TL üzerinde baskı yaratmayacaktır. Asıl belirleyici faktörün sanayi üretimi olduğu düşünüldüğünde eğer Türkiye’nin sanayi üretimi artan işsizlikle birlikte yükselirse o zaman TL çok fazla değer kaybeder. Eğer işsizlik ve sanayi üretimi azalırsa o zaman TL’nin değer kazanmasından söz edilebilir. Bu arada ABD’den açıklanacak perakende satışların beklentiler üzerinde gelme olasılığı azaldı. Eğer bu veri yüksek gelecek olursa kurun yükselişi kaçınılmaz olur zira bu verinin yüksek gelmesi durumunda Dolar endeksinin büyük ihtimalle yükseleceği söylenebilir. Bu durumda seans içinde geri çekilmelerin olabileceği kanaatindeyim. Eğer Türkiye’nin sanayi üretimi ve işsizliği düşük açıklanacak olursa seans ortasına kadar yükselişlerde açığa satı, ardından ABD’nin perakende satışları beklentilerin üzerinde olursa düşüşleri takiben açığa satış pozisyonları alım pozisyonuna çevrilebilir.