Dolar / Türk Lirası Yorumları

Türkiye’de siyasetçilerin Avrupa’da yapmak istediği miting ve toplantılara engel olunmasıyla ortaya çıkan yeni gerginlikler TL’nin değer kazanmasını engellerken Dolar’ın uluslararası piyasalarda değer kaybettiğini görüyoruz. Geçen hafta sonuna girerken ABD’den gelen istihdam verileri genel itibarıyla Dolar olumlu gözükse de, bir süredir bahsettiğim gibi Dolar’ın yükselmesi çok kolay olmayacak, üstelik bu süreç Dolar’ın düşüş sürecinin de başlangıcı olacaktır. Bunun nedeni daha önce de belirttiğim gibi ABD’de yapılacak faiz artışının yapılacak vergi indirimlerine karşılık bir hamle olması nedeniyle teknik bir artırımdan öteye gitmeyecek olmasından kaynaklı. Küresel ekonomik gelişmelere bakıldığında Çin’in dış ticaret açığı vermiş olması Yuan’ın ve Dolar’ın peşi sıra düşeceğini gösterdiğinden Dolar’ın uluslararası piyasalarda yükselmesi kolay olmayacak. Bu süreçte 16 Nisan referandumuyla birlikte Türkiye’deki belirsizliklerin azalacak olması yakın bir süreçte kurun yükselişlerinin sınırlı olması gerektiğine işaret ediyor. Bugün Türkiye’den gelecek olan cari işlemler dengesi beklentiler dahilinde gerilemiş olabilir. TL’nin kendi dinamiklerinde gerilemesi için bu verinin beklenenden yüksek gelmesi gerekir. Bunun dışındaki dinamiklere bakıldığında hisseler ve mal fiyatlarında görülecek olası yükselişlerin Dolar’ı baskılamaya devam edeceğini düşünüyorum.

Uluslararası piyasalarda Dolar yükselemiyor ancak Türkiye dinamiklerine bağlı olarak Dolar kuru yükselişini sürdürüyor. TL’nin faizlerinde görülen yükselişlere rağmen şu aşamada henüz belirgin bir toparlanma olmaması Türkiye’nin Almanya ve ABD’yle yaşadığı gerginliğin Rusya’yla olan ilişkilere de sıçramasından kaynaklı. Bu Gelişmeler devam ederken TL’nin değerlenmesi için seans içinde yaşanan yükselişleri takiben oluşabilecek teknik düzeltmelerle kısa aralıklı görülebilir ancak bunun dışında TL’nin gerçek anlamda değer kazanabileceği bir süreçte değiliz. Bunun için önümüzdeki hafta oluşacak gelişmeleri beklemeli.

Türkiye’nin Almanya ile olan ilişkilerinin bozulması üzerine çıkan haberler, Rusya ve ABD’nin birbirine düşman olsa da Suriye konusunda Türkiye’ye karşı bir politika izlediklerinin görülmesi Türkiye’nin risklerindeki artışı ortaya koyarken dün TL’nin genel olarak değer kaybettiği bir seans geçirdik. Bu gelişmeleri takiben TCMB’nin yakın bir zamanda yeniden faizlerle ilgili bir hamle yapması gerekebilir. Ne de olsa TL değer kaybederken sanayi üretiminde dün görülen yükseliş Türkiye’nin dış ticaret dengesini bozar nitelikteydi. Bugünlerde uluslararası hisse senedi piyasalarının düşmeyişi ancak buna karşın mal fiyatlarının düşmesi yakın bir zamanda hisse senedi piyasalarının gecikmeli olarak düşmesine neden olabilir. Bu durum genel olarak Dolar’ın düşüşüne engel olan bir faktör olduğundan kurdaki düşüşün de biraz zaman alması mümkün. Bu aşamada kurun düşüşü eğer zaman alacaksa o zaman 1-15 Şubat tarihleri arasında yaşanan bir düşüşe benzer düşüş görebiliriz. Ancak şu aşamada kısa vadede geri çekilmeler olur ancak bu geri çekilmeler sınırlı kalır. Kurdaki düşüşleri takiben 3,70 puan civarında yapılabilecek alımla en azından 50-60 puanlık bir kar elde etmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.

Dün Türkiye’den açıklanan hazine nakit dengesinin belirgin şekilde hazine bütçesinin olumsuz etkilendiğini gösterdi. Bununla birlikte TL faizlerindeki yukarı yönlü hareketin gerçekleşebileceği beklentisi sayesindeyse TL’nin değer kaybı yerini değer kazancına bırakmış oldu. Geçen hafta TL’nin yaşadığı değer kaybı zaten 3,68’den itibaren biraz fazla reaksiyon olarak algılanabilir. Eğer bugün açıklanacak sanayi üretimi artışı bir önceki ayın altında kalırsa, o zaman bu durum daha önce açıklanan düşük istihdam verilerini teyit eder. O zaman düşen istihdam ortamında yükselen faizler şu aşamada TL açısından kısa ve orta vadede olumlu algılanabilir. Dolar/tl’yi etkileyen unsurlar arasında bir de Dolar endeksi cephesi ve emtia fiyatları var. Dolar endeksinde görülen yükselişler emtialardaki geri çekilmelerle devam edebilir ancak bunu kısa ömürlü bir süreç olmasını bekliyorum. İlerleyen günlerde emtialarda ve Dolar’da beraber gerçekleşebilecek bir gerileme olursa o zaman kurun düşüşü gündeme gelebilir. Benim beklentim biraz gecikmeli de olsa Dolar ve emtiaların birlikte gerileyecek olmasından dolayı ilerleyen günlerde kurdaki düşüş süreci belirginleşebilir. Bugün için söylemek gerekirse çok kısa vadede yukarı yönlü hareketler görülebilir. Örneğin yeniden 3,71’e yaklaşması durumunda seans içinde 3,69 hedefli satış denemeleri yapılabilir.

Geçen hafta Trump’ın yaptığı konuşma sonrasında hisse senedi piyasalarında yaşanan yükseliş ve Dolar endeksinin kısmi yükselişi yeniden Trump’ın konuşma öncesindeki seviyelerine geri dönüyor. Bu gelişmeler devam ederken Dolar kurunun henüz gerilememiş olması geçen haftadan bu yana Türkiye’den açıklanan istihdam verilerinin düşüklüğü ve yaşanan jeopolitik gelişmelerden kaynaklı. Bugün Türkiye’den hazine nakit verileri, yarınsa sanayi üretimi verileri açıklanacak. Yaşanan son gelişmelere bakıldığında bugünkü hazine nakit dengesinin çok olumlu gelmeyip asıl olarak yarınki sanayi üretimi verilerinin TL olumlu gelmesi mümkün. Bu nedenle yarınki seansta Dolar faizlerini yükseltecek belirgin öneme sahip bir gelişme olmadığı sürece kurda bir miktar geri çekilme görülebilir. Ancak dün ABD’den açıklanan dayanıklı tüketim mal siparişlerinin beklentilerin üzerinde olumlu gelmiş olması bu hafta içinde açıklanacak diğer ekonomik verilerin de Dolar olumlu gelmesiyle paralellik gösterebilir. Bu da kurun düşüşüne engel olabilecek en önemli unsur olarak göze çarptığından Dolar kurunun bugün ve yarın çok belirgin şekilde gerilemeyip nispeten sınırlı düşüş sürecinde kalması mümkün. Bu nedenle her ne kadar daha sonradan ana yönü aşağı olarak teyit edileceğini düşünsem de çok kısa vadede, düşüşlerde kısa metrajlı alım denemeleri yapılabilir. Bunun için 3,68’li seviyeler uygun gözüküyor.

Trump’ın geçen haftaki konuşması sonrasında Fed’in Mart ayında faiz artırımı yapacağı neredeyse kesin gözüyle bakılmaya başlandığı için Dolar’ın uluslararası piyasalarda değer kazanacağı fikri olgunlaşmıştı. Buna bağlı olarak da Dolar kurunun yükseleceği beklentileri de aynı paralelde olgunlaşırken aslında kurdaki yükseliş dış etkenlerden yani Türkiye’nin iç siyasi gelişmelerinden kaynaklandı. Fed’in olası faiz artırımına rağmen Dolar’ın neden uluslararası piyasalarda yükselmesinin zor olduğunu geçen hafta ve öncesindeki raporlarda açıklamıştım. Yeniden söylemek gerekirse Fed’in yapacağı faiz artırımı vergilerin indirilmesini dengeleyecek bir unsur olmasından ve emtia fiyatlarının yükseleceği beklentisine bağlı olarak Dolar’ın yükselmesinin zor olduğunu açıklamıştım. Zira geçen haftadan beri örneğin Euro/dolar paritesi çok fazla düşemeden yeniden toparlandı. Aynı şekilde Dolar/yen paritesi yükseldiği 114’lü seviyelerden itibaren belirgin bir satış baskısı altında kaldı. Öte yandan hisse senedi piyasalarıyla yükselişine devam etti. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde uluslararası piyasalarda büyük ihtimalle düşme olasılığıyla karşı karşıya bir Dolar varken Dolar kurunun da düşme ihtimali az değil. Geçen haftaki yükseliş sonrasında eğer Türkiye’yi ilgilendiren iç ve dış siyasi gelişmeler olumsuz olmazsa Dolar kurunda geri çekilmeler görülmesi beklenebilir. Bu nedenle gün ve hafta içinde yükselişleri takiben eğer siyasi havada bir olumsuz durum yoksa kısa metrajlı satış denemeleri yaparak piyasaya girilebilir.