Dolar / Türk Lirası Yorumları

Teresa May’in ABD’den hemen sonra il ziyaretini Türkiye’ye yapmış olması gelecekle ilgili beklentilerin etkilenmesi açısından önemli bir gelişmeydi. Geçen hafta sonuna girerken beklemediğim bir şekilde Fitch’in kredi notunu indirmiş olması ancak buna karşın görünümü negatiften durağana çekmesi önemliydi. Bu gelişmeler yaşanırken Dolar cephesinde faizlerin bir miktar gerileyebilecek olması Dolar’ın uluslararası piyasalarda değer kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle kurdaki yükselişlerin 3,92’li seviyelerde kısa metrajlı ve stoplu satış denemeleri için uygun olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’deki jeopolitik dalgalanmalar ve TCMB’nin beklenenden daha az faiz artırmış olması kurun yükselişinin önünü açarken ABD’deki gelişmelerin Dolar faizlerinin yükselmesine neden olması da kurun yükselişini tetikliyor. Bu sürecin devamında teknik olarak kurun 3,95 sınırına kadar ilerlemesi mümkün. Ancak yaşanan yükselişlerin çok fazla ve spekülatif olması bu seviyelerden belirgin bir satış hamlesinin gelmesine neden olabilir.

TCMB’nin faiz kararı sonrasında Türkiye’de genel talebin düştüğü şeklindeki açıklamalarla dün açıklanan kapasite kullanım oranı ve imalat sektörü güven endeksinin düşüşü birbirine uyumlu gelişmelerdi. Öte yandan Trump politikalarının ABD’de faizlerin daha da hızlı artabileceğine dair beklentileri artırmış olması Dolar’ın sadece TL karşısında değil aynı zamanda uluslararası piyasalarda da kısa süreliğine yükselmesi gündemde olabilir. Bu noktada Dolar kurunda yaşanabilecek gerilemeleri kısa metrajlı alım denemeleri amacıyla değerlendirmek faydalı olabilir.

Dün TCMB’nin açıkladığı faiz kararı haftalık repo faiz oranlarında bir değişimin olmadığını gösterince TL ilk başta değer kaybetti ancak ardından gecelik faizlerin 75 baz puan yükseltilmiş olduğu gerçeğinin daha yavaş da olsa piyasa faizlerini yükseltecek olması kurun 3,76’da dengelenmesine neden oldu. Bugün Türkiye’den açıklanacak kapasite kullanım oranı kurun seans içindeki hareketinde önemli yere sahip olacak. Eğer kapasite kullanım oranı beklentilerin üzerinde gelirse ya da belirgin şekilde yükselmiş olduğu görülecek olursa o zaman kurun yükselmesi beklenebilir. Bugünlerde Türkiye’den açıklanan verilerin ekonomide sanayi alanında hareketlenme olduğunu göstermiş olması kapasite kullanım oranın düşük gelmesine engel olabilir. Bu durumda kurun yükselebileceğini düşünüyor olsam da dün gecelik faiz oranının 75 baz puan artmış olduğu gerçeğinden hareketle bugünkü seans içinde gerçekleşebilecek olası yükselişi 3,83 civarında kısa metrajlı satış denemeleri yapmak için ortamın müsait olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’den açıklanan enflasyon ve işsizlik verilerinden sonra TCMB’nin nasıl bir faiz kararı vereceği bugün TL’nin akıbetini belirleyecek. Görünen o ki enflasyondaki yükselişin devam ediyor olması faizlerin yükselmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu arada emlak sektörünün yavaşlamasını istemeyen hükümet faizlerin çok fazla yükselmesini istemeyecek. Bu aşamada enflasyondaki yükseliş kadar bir faiz artışı olabileceğini düşünmek mümkün. Bunun anlamı haftalık repo faizinin 50 baz puan artışı demektir. Eğer 50 baz puanın altında bir artış olursa bu durum Dolar’ın yükselişini tetikler. Ancak sürpriz bir yükseliş, örneğin 75 veya 100 baz puanlık bir yükseliş kurun hızlı düşüşünü tetikleyebilir ancak bunun olasılığı nispeten düşük. Bu nedenle 50 baz puan artış olacağını beklediğimden daha yatay bir dalgalanma süreci görebiliriz.

Türkiye’nin enflasyonu beklentilerin üzerinde yükselmeye devam ederken faizlerdeki yükselişin çok yavaş olması TL’nin değer kaybetme sürecine devam etmesine neden oluyor. Bugün Türkiye’den açıklanacak tüketici güveni büyük olasılıkla düşük açıklanacak. Böyle olursa TL’nin değer kaybı sınırlı olur ancak bir sürpriz olur ve beklentilerin üzerinde gelirse o zaman TL’nin değer kaybı yeniden hızlanır. Jeopolitik unsurlardaki gelişmeler şu aşamada TL olumlu görünüyor. Bu açıdan değerlendirildiğindeyse yükselişlerde satış denemeleri yapmanın uygun olduğu bir ortam içinde olduğumuzu söylemek mümkün gözüküyor.