Dolar / Türk Lirası Yorumları

Dün açıklanan yüksek enflasyon verilerinden sonra sadece Türkiye değil dünyanın genelinden açıklanan enflasyon verileri yüksek gelmeye başladığı bir dönemdeyiz. Aslında işin daha da kötü tarafı Türkiye dışında kalan dünyada üretim ve istihdam yükselen fiyatların hızında artmıyor. Hal böyle olunca Türkiye içindeki enflasyon artışındaki temel nedeninin yükselen kur olduğu bir dönemde biz ihracatta da zorlanacağımız için gelişmeler hiç de iç açıcı değil. Bu konjonktürde Türkiye’de kuru düşürücü tek unsur sıcak para olabilir. Bu da TL faizlerinin yükselmesi anlamına geliyor. Oysa TCMB’nin politikası faizleri düşürmekten yanayken faizlerin yükselişi TCMB ve piyasa faizleri arasındaki makası artırır. Bu da daha da volatilite anlamına gelir. Şu an Türkiye’deki yaşanan kur kaosunun durulması için sıcak parayı beklemekten başka çare yok.

Türkiye ve çevresinde yaşanan jeopolitik gelişmeler ve bunlara bağlı yaşanan terör olayları ister istemez kurun yeni yıla yükselerek girmesine neden oldu. Bugün Türkiye’den enflasyon, ABD’dense ISM verileri açıklanacak. Türkiye’nin enflasyon verileri faizlerin yeterince düşük seviyede kalıp kalmadığını gösterecekken ABD’den açıklanacak ISM verileri Dolar’ın uluslararası piyasalardaki dalgalanma şeklini belirleyecek. Eğer Türkiye’nin tüketici fiyat verisi beklenti olan yüzde 7,6’nın altında açıklanırsa kurda bir miktar gerileme olabilir ancak bunun üzerinde, örneğin yüzde 7,8 gibi bir rakam TCMB politikasının aksine faizlerin daha fazla olması gerekliliğini ortaya koyarsa o zaman kur yükselir. Bu aşamada enflasyon verisinin beklenen yüzde 7,6’dan çok az da olsa bir miktar aşağıda olacağını beklediğimden seans içinde kurda geri çekilmelerin görüleceğini ve bu nedenle de 3,5450’nin üzerindeki seviyelerde kısa metrajlı satış denemelerinin uygun olacağını düşünüyorum.

Fırat kalkanı operasyonu, yeni anayasa çalışmaları, ABD-Türkiye-Rusya ilişkileri bugünlerde piyasaların odaklandığı en önemli gelişmelerken açıklanan ekonomik verilerin kur üzerindeki etkisi bir hayli azalmış durumda. Hal böyleyken yaşanan gelişmeler genelde olumsuz ve dalgalı bir sürece işaret ettiğinde dolayı kurun düşüşleri de sınırlı kalıyor. Dün kurda yaşanan gerilemenin Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerilemesinden kaynaklandığının altını çizmek gerek. Bu sürecin bugün yeniden bir miktar terse dönmesi mümkün. Bu nedenle seans içindeki olası gerilemeler kısa metrajlı alım için fırsat olabilir.

Türkiye’deki gelişmelerin olumluya gitmediği bir süreçteyken kurun dünkü sınırlı düşüşü Dolar’ın uluslararası piyasalardaki gerilemesinden kaynaklandı. Yılsonuna gelmişken piyasada yeni pozisyonların alınma zamanı olmadığından piyasalar yarına kadar yatay ve ölçülü hareket edebilir. Bu aşamada eğer Türkiye’deki gelişmeler daha da olumsuz bir süreçte ilerlemezse kurun 3,50 ve üzerinde kalması şartıyla bir miktar gerilemesi mümkün. Olası gerileme 3,5450 civarında başlayabilir.

Şu belli ki Dolar kurunda yaşanabilecek olası bir düşüş TL dinamiklerinin olumlu gelişmesinden çok Dolar dinamiklerinin olumsuz gelişimiyle gerçekleşecek. Bu aşamada kurun düşmesini beklerken bunun ABD’den açıklanacak ekonomik verilerin Dolar olumsuz gelmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyorum. Bugün ABD’den açıklanacak satışı tamamlanmamış konut fiyat verileri düşük gelecek olursa bu durum kursa gerilemeye sebep olabilir.

Dün Türkiye’den açıklanan kapasite kullanım oranının beklentilerin üzerinde gelmiş olması ekonomik faaliyetlerin arttığına işaret ederken aslında Dolar kurunun yükselişi için zemin oluşmasına neden olacak şekilde düşünülebilir. Kurun yükseldiği bir süreçte ihracat talebi reel anlamda artmazken kapasite kullanımındaki artış stok birikimlerine neden olabileceğinden bu durum borsa açısından da olumsuz olabilir. Bu da Türkiye’ye olan para girişinin gecikmesi anlamına gelir. Her ne kadar Türkiye’ye olan para girişini hisse senedi borsası yönlendirmiyor olsa da bunu bir gösterge olarak kabul ettiğimizde TL’nin değer kazanma sürecinin daha uzun bir süreye yayılması akla gelen ilk senaryo olduğunu düşünüyorum.