Dolar / Türk Lirası Yorumları

Bugün TCMB’nin açıklayacağı faiz kararı büyük olasılıkla üst bant dedikleri borç verme faizini 50 ya da 75 baz puan indireceği yönünde fiyatlanıyor. Her ne kadar piyasa 75 baz puan indirime odaklanmış olsa da bugünkü faiz indirimi 50 baz puanla sınırlanabilir. Bunun nedeni bir süredir Türkiye’ye olan para akışını artmış olsa da mevcut durum geçen iki ay içinde olduğu gibi para akışının devam etmediği görülmekte. Bunun yanında eğer Türkiye 2016 büyüme hedeflerini desteklemek istiyorsa bir süreliğine daha TL’nin güçlü kalması gerekir. Bu nedenle TL’nin istikrarının da bozulmaması gerekiyor. Öte yandan her ne kadar enflasyon oranında düşüş olsa da çekirdek enflasyonda belirgin bir gerileme olmadı. Bu durumda TL faizinin 75 değil 50 baz puan inmesi bana göre daha makul gözüküyor. 50 baz puanlık bir indirim kuşkusuz kurun seans içinde düşmesi demek olur. 75 baz puandaysa kur önce yükselir ve yükselişi 2,85-2,86 civarında durulur. 100 baz puan senaryosunda 2,90 ve üzerine gider. Sonuçta genel olarak yükseliş yönünde hareket gerçekleşebileceğinden, kur hazır düşükken gerilemelerde alım denemeleri yapmak faydalı olabilir.

Yarın açıklanacak TCMB faiz kararı öncesinde piyasa bugünden itibaren TL hakkındaki bahislerini ortaya koymaya başlayabilir. Bu da seansın ilerleyen saatlerinde paritenin yukarı yönlü hareketlenme ihtimalinin arttığını gösteriyor. Piyasada TL desteği açık bir şekilde kaybolmuşken TL faizlerinin belirgin oranda gerilemiş olması TL’nin düşüşlerinin alım için fırsat olduğunu gösteriyor. Bugünlerde TL’nin güçlenmesine neden olabilecek tek gelişme uluslararası hisse senedi piyasalarında yükselişlerin Dolar’ı baskı altında tutabiliyor olması ve bu esnada gelişmekte olan ülkelerden para çıkışını en aza indiriyor olmasıdır. Bu faktörler bir araya getirildiğinde dengeli bir durum olsa da birbirine zıt güçlerin içinde TL olumsuzların daha belirgin olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle düşüşlerde kurda alım yapmak faydalı olabilir.

Manşet enflasyonda düşüş olmasına karşın çekirdek enflasyonda çok belirgin bir düşüş olmadığı bir dönemde TCMB’nin yarın faizlerde indirim yapma kararı verebilecek olması TL üzerinde geçen haftadan beri baskı yaratıyor. Bu baskının etkisiyle kurun geçen hafta 2,84’ten açılan kur yaklaşık 2,86 seviyesine kapandı. Ne var ki bu yükselişin Dolar’ın uluslararası piyasalarda yükseldiği bir süreçte gerçekleşmiş olması TL’nin nispeten daha az değer kaybetmiş olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla eğer bu hafta içinde enflasyonla ilgili beklentiler aşağı yönlü belirginleşmezse veya Fed yetkililerinin yapacakları açıklamalarda Dolar olumlu unsurlar ön planda tutulursa, TCMB’nin bu hafta yapabileceği faiz indirimi TL üzerindeki baskının belirginleşmesine neden olabilir. Bu senaryodaysa TL’nin değeri tamamıyla uluslararası piyasalarda Dolar’ın ne yapacak olduğuyla açıklanabilecek. Bunun nedeniyse piyasanın TL konusunda bir yargıya varmadan önce yine de önümüzdeki hafta açıklanacak enflasyon raporuna odaklanacak olmasından kaynaklanır. Bu durumda açıklanacak ikinci enflasyon raporuna kadar piyasanın temkinli olacağını ve haftanın genel itibarıyla yönsüz bir dalgalanma içinde olacağını bekliyorum. Bugüne geldiğimizde genel itibarıyla uluslararası piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak Dolar güçlenebilir ve bu da yarının arifesinde TL’nin fazla değer kazanma ihtimalini azaltır. Böyle bir günde kurun düşüşlerinde alım denemeleri yapmak faydalı olabilir.

Dünkü seansta Dolar’ın uluslararası piyasalardaki yükselişine rağmen seans içinde 2,87’nin üzerine yükselmesine rağmen gün sonu itibarıyla TL karşısında kayda değer bir yükseliş yapamadı. Ancak bu gelişme TL dinamiklerinden kaynaklanmıyor olsa gerek. Bugünlerde yabancı yatırımcıların bir kısmı bonolarda satışa geçip ülkeden paralarını çekmek isteyebilirken aynı zamanda Türkiye’den bugün açıklanacak işsizlik verilerinin de çok olumlu gelmeyebilecek olması Dolar dinamiklerinden bağımsız olarak TL’nin değer kaybetmesinin devamı mümkün. Bu nedenle seans içindeki düşüşlerin kısa vadeli alım için uygun fırsatlar verebileceğini düşünüyorum.

TL tahvil faizlerinin düştüğü bir ortamdayken Türkiye’ye olan para girişinin geçen ayki kadar olmayacağı beklentisi TL’nin son birkaç dünden beri değer kaybetmesine neden oluyor. Dolar’ın uluslararası piyasada yükseliş eğiliminde olması eğer bugün Fed yetkililerinin yapacakları konuşmalarla belirginleşirse Dolar hem iç hem de dış faktörlere bağlı olarak yükselişini devam ettirebilir. Bu arada uluslararası hisse senedi piyasalarının yükselişini devam ettirirken bunun temel dinamiklerin dışında gerçekleşiyor olması o cephede hisselerin bugün düşmesine neden olabilir. Bu da Dolar’ın güçlenmesine neden olabilecek bir diğer unsurdur. Bu nedenle kurun düşüşlerini alım fırsatı olarak değerlendirmek faydalı olabilir.

Uluslararası piyasalarda Dolar hisse senedi piyasaları ve faizler güdümünde değerlendirilirken Türkiye’de TCMB’nin yeni başkanı Murat Çetinkaya’nın göreve geldiğinde faiz indirip indirmeyeceği konuşuluyor. Genel beklenti faizlerin hemen indirilmeye başlanacağı yönünde olsa da eğer bu gerçekleşirse ilerleyen günlerde Türk Lirası’nın değer kaybetme olasılığı, ya da kurun yükselme olasılığı, daha da belirginleşir. Öte yandan para girişi açısında Türkiye ilerleyen aylarda geçen ayki kadar şanslı olmayabilir. Resmi para çıkışının devam ettiği bir dönemde nereden geldiği belli olmayan para girişinin durumu dengelenmesi TL açısından bir şanstı ve jeopolitik gelişmeler bu ay aynı tür bir gelişmenin olmayabileceğini gösteriyor. FED yetkililerinin yaptığı açıklamalara bakıldığında bugün yerel FED’lerin ekonomiyle ilgili raporlarının ortalama sentezini sunan bej kitap, beklenenden daha olumlu bir sonuç ortaya koyabilir. Hem yükselen hisseler ve Dolar faizleri hem de gerileyen VIX endeksi de bu durumu desteklerken düşüşlerde Dolar/tl paritesinde alım yapmanın faydalı olabileceğini düşünüyorum.