Dolar / Türk Lirası Yorumları

Dünkü seansta Dolar kurunun düşüşü düşündüğümün aksine dış dinamiklere bağlı değil tamamıyla iç gelişmelere bağlı olarak geriledi. Binali Yıldırım hükumetinin kurulmuş olması ve bu konuda çok hızlı adımların atılması, MHP’de yapılacak olan kurultayın onanması Türkiye’nin yeni bir değişime gittiğini gösterdi. Her ne kadar bu tür gelişmeler kısa vadede TL’nin lehine olsa da enflasyonla ilgili beklentilerin ilerleyen aylarda geçtiğimiz aylar kadar iyimser olmayabileceğini düşünüyorum. Bu da TL’nin bugün baskı altına girmeye başlaması anlamına gelebilir. Bu gelişme hem teknik nedenlerle hem de bugün Türkiye’den açıklanacak kapasite kullanım oranıyla gerçekleşebilir. Ancak uluslararası piyasalarda Dolar’ın gerileyebilecek olmasını da hesaba katacak olursak seans içindeki gerilmelerin sınırlı metrajlı alım için uygun olduğunu düşünüyorum.

Bugün TCMB’nin açıklayacağı faiz kararı daha önceki toplantıda olduğu gibi borç verme faizinde 50 baz puanlık, indirime gidilmesi yönünde açıklanabilir. Piyasanın bu beklentisi aslında daha önceki haftalarda açıklanan düşük enflasyon verilerine bağlı olsa da enflasyonun geleceğinin ne olacağı önemli. Son dönemde emtia fiyatlarındaki yükseliş ve Dolar’ın buna paralel yükselişi ilerleyen dönemde Türkiye’de ekonomik büyüme yavaş olsa bile enflasyonun geçen aylarda olduğu gibi gelecek aylarda da düşük açıklanmasına olanak vermeyebilir. Bu nedenle Dolar kurunun düşmesi için öncelikle Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerilemesi gerekir. Bunun dışındaki durumlarda TL dinamiklerine bağlı olarak kurun düşmesi kolay olmayacak. Bugün Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerileyebilecek olmasıyla kurda da düşüşler görülebilir. BU nedenle yükselişleri bekleyip satış denemeleri yapmak kısa vadede uygun strateji olabilir.

Bu hafta Türkiye’nin gündemi önemli siyasi ve ekonomik gelişmelerle dolu olduğu için hem kur piyasalarında hem de hisse senetlerinde belirgin dalgalanmalar görülebilir. Her şeyden önce gelişmekte olan piyasalarda para girişinin yavaşlaması beklenirken bunların içinde en az sermaye çekebilecek durumda olan ülkeler arasında Brezilya ve Türkiye var. Bu durumda genel konjonktür zaten Türkiye aleyhine. Öte yandan TCMB’nin yarınki toplantıda borç verme faizinde indirime gidebilecek olması ve bu arada piyasa faizlerinin yükselmesi bankacılık sektörü açısından olumlu olmadığından hisselerde oluşabilecek satış baskısı da TL’nin değerlenme sürecini geciktirir. Bu gelişmeleri bir yana koyacak olursak Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerilemesi de mümkün gözükmekte. Uluslararası hisse senedi piyasalarının yükselmeye devam etmesi ve beraberinde emtiaların da düşüşünü durdurması Dolar’da kısmi bir düşüşün gerçekleşmesine olanak tanıyabilir. Bu gelişmeler ışığı altımda Dolar/tl paritesinin 2,99’a yeniden yaklaşacağını düşünüyorum. BU nedenle Dolar kurunun gerilemeleri takiben alım denemeleri yapmak uygun strateji olabilir.

FED’in faiz artırımına yönelik söylemleri belirginleştikçe değer kazanan Dolar, kurun da yükselmesine neden oldu. Türkiye’de yaşanan siyasi gelişimlerin neden olduğu belirsizlik ortamının TL üzerinde baskı yapmaya devam ederken Dolar kurunun düşmesi ancak Dolar’ın yine uluslararası piyasalarda değer kaybetmesiyle mümkün. Bunun dışındaki durumlarda kurun ya yatay ya da düşmeden önce bir miktar daha yükselmesini beklemek gerek. Böyle bir durumda 3 seviyesini aşması durumunda 3,02’den önce belirgin bir satış baskısı oluşmaz.

Bugün TCMB tarafından açıklanacak enflasyon tahmini ekonomik büyümenin nasıl şekilleneceğiyle ilgili resmi daha çok ortaya koyacak. Yılbaşından bu yana enflasyon oranında görülen gerileme ve kurdaki düşüş bir arada olunca ekonomik büyümeyle yüzde 4’lük ilgili tahminlerin gerçekleşebilmesi için yılın geri kalan yedi ayında çok fazla düşük enflasyon tahmininin olmaması gerekir. Şayet enflasyon beklentileri geçen dört ayın yaratmış olduğu aritmetik projeksiyonun yani yüzde 7,8 üzerinde olursa enflasyon şu ana kadar ki açıklanan ekonomik büyüme verilerini yansıtmaz ve biraz fazla olur. Bu da TL’nin değer kaybetmesi anlamına gelir. Bu nedenle bugün TCMB’nin açıklayacağı enflasyon beklentisinin yüzde 7,5 altında hatta yüzde 7 olması gerekir. Böyle olursa artan belirsizlik ortamı devem edecek olduğundan kurda hafif bir yükseliş yaşanabilir. Ancak verilerin tutarlı olması bir noktada TL’ye olan güveni yerine getireceğinden seans içindeki yükselişleri takiben gerilemeler görülebilir. Eğer enflasyon beklentileri %7,8 üzerinde açıklanırsa kurdaki artış kalıcı ve belirgin olur. Bu nedenle her hâlükârda seans içinde bir yükseliş olmasını bekleyin ama sonrasında düşüşlerin olması enflasyon beklentilerinin yüzde 7,8’in ne kadar üzerinde ya da ne kadar altında olacağına bağlı.

Türkiye’den dün açıklanan bütçe verilerinin olumlu bir resim çizmesi kurun seans içindeki yükselişini takiben gerilemesine neden oldu. Diğer yandan ABD’den açıklanan ekonomik verilere bakıldığında Dolar’ı baskı altında tutacak şekilde açıklandıklarından Dolar faizlerindeki düşüşle birlikte Dolar/TL kurunun yine aynı senaryoyla seans içinde oluşabilecek tepki alımlarıyla önce yükselip ardından gerilemesi mümkün gözüküyor. Bu senaryoyu etkileyebilecek iki unsur var: Birincisi Türkiye’deki terör olaylarına bir de siyasi çalkantıların eklenmiş olması ve bunların birbirini besleyebilecek olması TL’nin riskini artırırken, öte yandan bugün ABD’den açıklanacak enflasyon verileri sonrasında Fed yetkililerinin yapacakları açıklamalarda Dolar faizlerinin yükseleceğinin ima edilmesidir. Bu ikiliden herhangi bir tanesi kurun seans içindeki düşüşlerinin de sınırlanmasına neden olabilir. Bu nedene gün içinde oluşabilecek düşüşler kısa metrajlı alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Zira bunca risk varken kurun çok belirgin düşüşler yapma potansiyelinin düşük olduğunu düşünüyorum.