Dolar / Türk Lirası Yorumları

ABD başkanı Trump’ın Suriye’de Türkiye tezlerinin aksi yönünde askeri önlemler alacağını açıklaması kurun yükselmesine neden oldu. Öte yandan TCMB’nin açıkladığı ve düştüğü gözlemlenen döviz rezervleri ve AB-Türkiye arasında devam eden gergin ortam TL üzerindeki baskıların artmasına devam ediyor. Bu gelişmeler olurken TL faizlerinin yükseliş eğiliminde kalması ve buna karşın ABD’den gelen faiz politikasıyla ilgili açıklamalar Dolar kurunun düşüşlerde alınmasını gerekli kılan bir diğer unsur olarak karşımızda. Kurun bugünden itibaren bir miktar daha yükseliş potansiyeli olsa da TL faizlerinin daha önceki seviyelerinden daha yukarılarda seyrediyor olması ve Dolar endeksinin kısa vadede yeniden gerileyebilecek olması kurdaki yükselişin 3,65 civarında sınırlanacağına işaret edebilir.

TCMB’nin rezervlerinin 1,2 milyar Dolar düşmesi ve tüketici güvenindeki yükseliş TL cephesinde kurun yükselmesine neden olurken ABD’den gelen istihdam verilerinin Dolar olumlu gelmesi kurun belirgin bir şekilde yükselmesine neden oldu. Bugün Türkiye’den açıklanacak bir veri yok ancak siyasi gelişimlerin odağında ekonomik beklentiler etkilenebilir. ABD’den açıklanacak toptan eşya stoklarının yükselmesi durumunda Dolar faizlerinin artmaya devam edebilecek olması kurun düşüşlerinin sınırlı kalmasına neden olabilir. Bu aşamada 3,62 hedefiyle hareket eden urun düşüşlerde alınması kar getirebilir. Ancak olası düşüşlerin belirgin olacağını da hesaba katarak alım yaparken acele edilmemesi gerekiyor. Bu nedenle sabah itibarıyla 3,59 civarında olan kurun 3,56’ya düşmesi durumunda kısa metrajlı alım denemeleriyle piyasaya girmekte fayda olur. Örneğin düşmesini bekleyip 3,5650’den alıp 3,58’li seviyelerde satmak gibi bir strateji uygun olabilir.

Standart and Poors raporunda Türkiye’nin kredi notunun teyit edilmiş olması ve ardından gelen açıklamalarında ekonomik büyüme, enflasyon ve TL olumlu görüşlerin olması TL’nin son birkaç seanstan beri neden yükseldiğini yansıtıyor. Bu gelişmeler Dolar kurunun düşmesine neden olurken ilerleyen süreçte kurun düşüşünden faydalanmak üzere kurumların yapacağı alımlarla düşüşün biraz yavaşlaması mümkün olabilir. Ne var ki ülke ekonomisinde devam eden yavaşlama süreci var oldukça kurumların ithalat talebi de düşük olduğundan kurumsal talebin de o kadar yüksek olması kolay değil. Perakende döviz tevdiat hesaplarında çok belirgin yükselişlerin olmayışıysa henüz gerçek anlamda Dolar’a bir iç talep olmayabileceğinin göstergesi olarak görülebilir. Bu durumda yurtiçinde yurt dışına bakacak olursak Dolar’ın uluslararası piyasalarda baskı altında kalmaya devam ediyor olması yakın bir zamanda son bulabilir. Bu da kısa vadede Dolar’ın yükselmesi anlamına gelebileceğinden Dolar kurunda oluşacak düşüşlerde alım denemeleri yapmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun için çok kısa vadeli ve kısa metrajlı stratejiler için 3,4930 seviyesi uygun görünüyor.

Türkiye yeni haftaya düşen PMI verileriyle başlamasının ardından kurda da gerilemeler devam etti. Hafta içinde 3,52’li seviyelere kadar gerileyen kurun beklenenden biraz yüksek açıklanan enflasyon nedeniyle şu an 3,56’lı seviyelerde olması seansın ilerleyen saatlerinde yükselişin devamının geleceğine dair beklentileri şimdilik güçlü tutuyor. Öte yandan Fed’in bilanço küçültmesiyle, yani piyasaya bono satarak piyasada dolaşan parayı sterilize etmesi konuşulurken Dolar faizlerinin bunun aksine bir miktar geriliyor olması Dolar cephesinde durumların karışık olmasına neden oluyor. Hal böyle olunca TL cephesine dönüp bir kez daha baktığımızda dünyada düşen emtia fiyatlarının TL olumlu etkisinin hemen olmasa da bir iki hafta içinde piyasaya yansıyacağını ve bu nedenle de kurun 3,60’a kadar yükselmesinin ardından sonra yeniden düşebileceğini düşünüyorum. Bu beklentilerim önümüzdeki bir ay içinde gerçekleşecek olguları kapsarken, kısa vadede Dolar endeksinin düşüşünü takiben bir miktar teknik düzeltme yapabilecek olması kurun seans içinde yükselmesini gerektirebilir. Bu aşamada seans içinde 3,57’ye kadar uzanan yükselişler görülebilir.

Dün açıklanan enflasyon verileri aylık enflasyon artışının Nisan ayında yüzde 1,31 olduğunu gösterdi. Beklentilerin çok az üzerinde olması nedeniyle kurun yükselmemiş olması piyasanın biraz da Fed’in faiz kararı sonrasındaki açıklamalarını beklemek istemesi oldu. İlerleyen günlerde enflasyondaki artışın ve Türkiye’nin Avrupa’yla olan ilişkililerindeki bozulmanın etkisiyle kurun bir miktar yükselmesi gelişmelerin doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkabilir. Dolar’ın uluslararası piyasalarda yapması beklenen kısa vadeli olası yükselişi, paritenin ilerleyen günlerde yavaş bir şekilde yükselmesiyle sonuçlanabilir.

Dolar endeksindeki düşüş ve Erdoğan-Trump’ın 16 Mayıs’taki görüşmesinin yaklaşması sürecinde Türkiye’nin kazanımları ve alınan sözler TL’nin ekonomi dinamikleri dışındaki etkenlere bağlı olarak değer kazanmasına neden oluyor. Dolar kurunun bugün Türkiye’den açıklanacak enflasyon verileriyle hareketleneceğini söylemek gerek. TCMB’nin verdiği faiz artırım kararı sonrasında gelen açıklamalar enflasyonun Nisan ayından Mayıs ayına yüzde 1,3 artacağı yönündeki beklentileri güçlendirmiş oldu. Eğer bugün açıklanacak enflasyon verisi beklentilerin ürerinde olursa, bunu sonucunda kurun yükselmesi kolay olur ancak yine de öncesinde ters bir hareke yapma ihtimalini de göz önünde bulundurarak böyle bir durumda alım yapmak için geri çekilmeleri beklemek gerekebilir. Şayet enflasyon verileri beklentilerin altında olursa, kurdaki geri çekilme devam eder ancak gelen tepki alımlarıyla seansa başladığı seviyelere yakın bir yerlerde ve muhtemelen yine de az bir yükselişle seans kapanır.