Forex Yorumları

Dünden beri Türkiye’nin Suriye’yle ilgili meselelerde ABD’li yetkilileri destek verici konuşuyor olsalar da Kuzey Suriye’den Türkiye’ye yapılan taciz saldırılar Türkiye’de huzurlu bir ortamın oluşmasına engel oluyor. Buna rağmen hisse senedi piyasalarının alıcılı seyrediyor olması gündemde olsa da bu süreçte geçen haftalarda olduğu gibi taze para girişinin olduğu söylenemez. Uluslararası hisse senedi piyasalarının yükselmekten vaz geçmesi halinde Türkiye’den olacak para çıkışları, hazinenin borçlanma ihtiyacı ve yükselmesi beklenen emtia fiyatları yaklaşan dönemde TL’ üzerinde ekonomik ve finansal baskı yaratacak unsurlardır. Dün açıklanan sanayi, üretimi verilerinin beklentilerin altında gelmiş olmasını TL olumlu etkisi ithalat talebinin azalmasından kaynaklanıyor. Zaten dünkü bültende de düşük gelmesi durumunda TL’nin değerlenebileceğini söylemiştim. Bugün herhangi bir veri yok ancak ABD’de Fed’den Dolar’ı etkileyecek açıklamalar gelecek. Bu aşamada TL faizlerinin yükselmesi TL’nin olası değer kaybının sınırlanmasına neden olabilir ancak Dolar faizleri bile yükselirken TL faizlerinin gerilemesi TL üzerindeki baskıların artmasına neden olabilir. Bu noktada faizlerin gerilemesi durumunda Dolar kurunun düşüşleri alım için yeterli sinyali oluşturur. Buna göre 3,60 altındaki seviyelerde kısa metrajlı alım denemeleri yapmanın uygun strateji olacağını tahmin ediyorum.

Dün ABD’den açıklanan istihdam verilerinin beklentilerin oldukça altında kalmış olması son günlerde istihdamla ilgili gelişmelerin olumsuz görüntüsüne yeni bir tanesini daha katmış oldu. Buna rağmen Dolar faizleri vade yapısının az da olsa dikeyleşmeye devamı ve hisse senetlerinin gerileme ihtimalinin artışı Dolar’a olan talebin de yükselmesine neden oluyor. Bu aşamada Euro/dolar paritesinin yükselmesi için Brexit’le ilgili gelişmelerin daha olumlu bir sürece oturması beklenir. Bu noktada bugün İngiltere Merkez Bankası’ndan gelecek açıklamaları yakından takip etmek gerekiyor zira Brexit süreciyle ilgili İngiltere’nin daha yalnız hareket edeceğini ima etmesi, Avrupa’nın sıkıştırması anlamına geleceğinden bunlara dikkat edilmeli.

Bugün İngiltere Merkez Bankasının yetkililerinden gelecek açıklamalar Brexit konusunda İngiltere’nin ne kadar bağımsız hareket edeceğine dair bilgiler içerebilir. BU nedenle açıklamaları yakından takip etmeli. Öte yandan İngiltere’nin son zamanlarda birçok ülkeyle serbest ticaret anlaşması yapabilecek olmasıyla ilgili çıkan haberler, geleceğe yönelik İngiltere üzerindeki Brexit baskısının ortanda kalkmasına neden olabilir. B durum ilk etapta Euro/sterlin paritesinin baskı altında kalmasına neden olabilir. Bu Da dolarlı olarak bugün Sterlinin Dolar karşısındaki düşüşlerinin sınırlı kalmasını gösteriyor. Dünkü düşüşsün ardından bugün paritenin düşmeye devam etmesi durumunda alıcıların tam bahsetmiş olduğum bu nedenlere bağlı olarak Sterlini destekleyeceğini düşünüyorum. Buna göre paritenin 1,2850’li seviyelere yaklaşması durumunda bir kaç gün taşımak üzere ya da en az 100 baz puanlık kar amacıyla alım denemeleri yapak uygun strateji olabilir.

Dolar/yen paritesi çok düze bir trend takip ederek yükselişini devam ettirirken, volatilitede yaşanan düşüşün yakın zamanda paritede olası bir geri çekilmenin yaşanmasına neden olabilir. Dolar faizleri tam olarak yükselmiyor olsa da faiz vade yapısının dikeyleşmiş olması şu aşamada Dolar/yen2in yükselmesinde etkili olurken Japonya Merkez Bankasının yeni politikalarının ne olacağı tam olarak belli olana kadar Yen değer kaybetmeye devam edebilir. Bu aşamada VIX endeksinin çok sakin yükselmiş olması ve hisse senedi piyasalarındaki düşüşlerin sınırlı kalması da Dolar/yen paritesini destekliyor. Ne var ki bunun sürdürülebilir bir süreç olmaması yakın bir zamanda yükselişleri takiben paritede satış yapılmasını gerektirecektir.

Geçen hafta sonuna girerken altın piyasasında oluşan satış baskını takiben dünkü seansta altın fiyatlarını teknik bir düzeltme yaptığını izledik. Faizlerde herhangi belirgin bir değişimin olmaması, hisse senedi piyasalarındaki volatilitenin düşüklüğü ve Dolar’ın değer kazanması altın fiyatlarındaki yükselişin cılız kalmasına neden oldu. Bu noktada altının yükselişleri temel bir nedene bağlanmadığından bugünkü seansta yeniden baskı altında kalmasına neden olabilir. Bu süreçte faizlerin yükselmeyeceğini düşündüğümden altındaki seans içi düşüşlerin sınırlı kalır yeniden alım fırsatı vereceğini tahmin ediyorum. Buna göre 1201 Dolar seviyesine gerilemesi durumunda yeniden yükselişlerden faydalanmak adına alım denemeleri yamanın faydalı olacağını tahmin ediyorum.

Petrol fiyatları konsolide oluyor. Petrole olan talebin fonlar tarafından artıyor olması ve spekülatörlerin çok uzun süreli satış pozisyonunda kalmak istememesi petrolün ilerleyen günlerde konsolidasyona devam edeceği gösteriyor. Bugünlerde petrol arzı ve talebi dünyada tam dengede bir görüntü sergiliyor. Piyasadaki arz ve talep unsurları da dengedeyken petrolde bir hareket olması ancak diğer piyasalarda yaşanacak hareketlere bağlı olacaktır. Burada demek istediğim asıl şey, Dolar ve hisse senedi piyasalarındaki hareketlerin petrole yansıyacağını düşünüyorum. Dolar’ın genelde sabit kalıp ancak hisselerde yaşanabilecek kısa vadeli geri çekilmeler petrolün yükselişlerini yine sınırlandıracak ancak 43’,30 seviyesine gelmesi durumunda petrolün yine alıcılar tarafından destekleneceğini düşünüyorum. Buradan yola çıkarak 43,30 seviyesi kısa vadeli ve kısa metrajlı alım denemeleri yapmanın uygun strateji olduğunu düşünüyorum.

SP 500 endeksi yeni haftaya yükselişle başladıktan sonra, hafta boyunca açıklanacak bilanço verilerine bağlı olarak hareket etmeye devam edecek. Öte yandan bugünlerde Fed yetkililerinden gelecek açıklamalar bekleniyor. Bu açıklamalar mevcut görüntünün olumlu olduğuna ışık tutması beklenir ancak geleceğe yönelik beklentilerin bugünkü kadar olumlu olmaması ve ABD’de yaşanan siyasi gerginlikler hisseler üzerinde yeniden baskı unsuru olarak kalmaya devam edebilir. Bu da yükselişlerde satış denemelerinin uygun olduğuna işaret ediyor.

G20 zirvesinin sonrasında Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki gelişmelerle ilgili jeopolitik açıklamalar ve Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması yakın gelecekte Türkiye’nin siyasi risklerinin artabileceğine dair beklentilerin oluşmasına neden oluyor. Böyle bir siyasi ortam içindeyken açıklanan ekonomik verilerin çok fazla bir önemi olmasa da piyasa tarafından takip edilecek ve değerlendirilecek. Bu bağlamda bugün Türkiye’den açıklanacak sanayi üretimi verisinin %5’in üzerinde gelmesi durumunda kurda çok belirgin bir hareket olmaz. Ancak mevsimsel gelişmeler ve yabancı iş ortaklığı yaptığımız ülkelerdeki ekonomik gelişmeler ve bu ülkelerle olan ilişkilerimiz değerlendirildiğinde Haziran ve sonrasını işaret eden sanayi üretiminin geçen ay olan %6,5 gibi bir büyüme gerçekleştirmeyeceğini gösterir ve bu da Türkiye’nin dış talebinin azalacağını göstereceğinden TL olumlu algılanır. Uzun lafın kısası bugün Türkiye’den gelecek sanayi üretimi %5’in üzerinde olursa TL değer kazanabilir. Yüzde %5’in altında olursa TL daha da değer kazanır. Yüzde 6 ve üzerinde olursa TL değer kaybeder. Bu olasılık en düşüğü olduğundan seans içinde Dolar kurunun yükselişlerde açığa satılmasının doğru strateji olacağını tahmin ediyorum. Açığa satış olarak 3,64’lü seviyeler izlenebilir.

Dolar faizleri son bir haftadan beri yükselişini, vade yapısıyla dikeyleşmesini şimdilik tamamladı. Bu durum bir sonraki adımda bu gelişmelerin düzeltmesinin geleceğini gösterdiğinden kısa vadede Dolar satıcılı görünüyor. Ne var ki şu aşamada emtia fiyatları düşük ve hisse senedi piyasalarında orta vadeli endişeler devam ederken Dolar’ın güçlü kalması beklenebilir. Bu durumda 1,14’lü seviyelere dayanmış paritenin ilerleyen saatlerde biraz daha yükselmesi durumunda eğer emtia fiyatları düşük seviyelerini korumaya devam ediyorsa satış baskısıyla karılaşabilir. Hafta ortasında Yellen’in yapacağı açıklamalar öncesinde kadar çok belirgin bir değişimin olmayacağı düşünüldüğünde 1,1450 seviyesine kadar yükselmesi durumunda 1,1380 hedefli açığa satış denemesinin bir iki günlük süreçte karlı olabileceğini düşünüyorum.

İngiltere’nin siyasi gelişmeleri Sterlin üzerinde baskı yaparken Dolar’ın yükselişi ve hisse senedi piyasalarının geri çekilmesi Sterlin üzerinde baskı yaratıyor. Bu durum geçen hafta Cuma günü aynen beklediğim şekilde fiyatlara yansımasının ardından bu hafta içinde Dolar’ın sabit kalmaya devam edecek olması paritenin de yatay kalmasına neden olabilir. Ancak geçen süreçte emtia fiyatlarında yaşanabilecek olası teknik yükselişleri sayesinde Sterlinin bir miktar yükselmesi normal karşılanır. Bu hafta hisselerin yükselişle açılmasının ardından Sterlin/dolar paritesinin seans içindeki yükselişleri sınırlı da olsa devam edebilir.

Japonya Merkez Banaksının ilerleyen dönemde yeni bir para politikası uygulamaya koyacak olması Dolar/yen’in bugüne kadar ki dinamiklerinin değişmesine enden olacak. Bugüne kadar JMB’nin baktığı en önemli konulardan bir tanesi Yen’in değerlenmesi karlısında ihracata yönelik Japon ekonomisinin yavaşlaması endişeleri olup aynı zamanda ihracat yapan şirketlerin karlılıkların azalmasıydı. Aynı zamanda deflasyon riskiyle sürekli karşı karşıya olan Japonya’da yeni atılacak adımların ne olacağı belli olana kadar Dolar/yen çok belirgin olmayan nedenlere bağlı olarak yükselmek isteyebilir.

G20 öncesinde Suriye’de uygulanmaya başlanan ateşkes, artan faiz hadleri ve düşen emtia fiyatları altının düşmesine neden oluyor. Bu bağlamda hafta sonuna girerken düşmüş olan altının fiyatlarının bu hafta içinde hem temel, hem de teknik düzeltme yapması gündemde olabilir. Uluslararası piyasalarda risk iştahının son dönemde az da olsa bir miktar yükselmiş olması altına destek vermesi beklenirken altının bu gelişmelerden ayrışmış olması bu hafta içinde bugünden itibaren yukarı yönlü düzeltmelerini yapmaya başlamasını gerektirir. Bu nedenle seans içinde yaşanacak düşüler kısa metrajlı alım için uygun strateji olabilir. Alım yapmak için 1208 Dolar seviyesinin uygun olduğunu düşünüyorum.

Petrolle İlgili beklentiler yukarı yönlü görüntüsünü korumaya devam ederken kısa vadeli fonların yapmış olduğu satışlara bağlı olarak petrolde belirgin geri çekilmelerin yaşandığına tanık olduk. Aslında bu düşüş süreci kısa ve orta vadede iyi bir alım fırsatı yaratıyor. Bu noktada elde tutma getirilerinin yeniden yükselmesi için yeterli şartlar varken bunun gecikmeli etlisi petrolün ilerleyen günlerde yükseleceğine işaret ediyor. Bu nedenle bugünlerde yaşanan düşüşler kısa vadeli alım fırsatı oluşturmakta.

SP 500 endeksi geçen haftaki belirgin düşüşü sonrasında Asya’daki yükselişle birlikte haftaya yükselerek açıldı. G20 zirvesinin etkili olduğu bu süreçte dünyada yeni para politikaları ve yeni mali politikalarla birlikte aynı zamanda ticaret anlaşılmaların uzun vadeli fonları hareketlendirdiğini gösteriyor. Bu süreçte risk unsurlarının artacak olması hisselerin dalgalanarak yükseleceğine işaret ederken daha büyük bir alım dalgasının gelmesi için biraz düşüş beklenebilir. Kısa vadedeyse yukarı yönlü hareketin bugün biraz daha devam etmesi beklenebilir.

Hafta başından bugüne yüzde 3 değer kaybeden TL yükselen faizleri nedeniyle bugün değer kaybını bir miktar durdurabilir. Geçen üç sene içinde yüzde üç ve fazlası olan yükselişlerin olduğu haftaların yüzde 95’inden fazlasında takip eden haftalarda geri çekilmeler olmuş. Çok basit bir istatistik bilgisiyle düşünecek olursak, bugün paritede yaşanacak yükselişler sonrasında satış yapan bir yatırımcının kar marjını seans içindeki yükselişler belirleyecek. Yani bugün olur da paritede akşama kadar yükseliş olursa ve akşam üstünden itibaren açığa satış yapan bir yatırımcı eğer elzem bir gelişme olmazsa en az yüzde 67 olasılıkla haftaya ortalama 300 baz puan aşağıdan geri alım yaparak kar edebilir. Dolar faizlerinde yaşanan yükselişin devam etmesi Dolar’ın yükselebileceğine işaret ederken TL faizlerinde yaşanan yükseliş de TL’nin değer kaybının yavaşlayabileceğine işaret ediyor olabilir. Bu bilgileri dün ABD’den açıklanmış Dolar olumsuz istihdam verileriyle de birleştirecek olursak 3,66 civarında oluşabilecek hareketlerde satış yapmak gerekebilir. Olası satış sonrasında 3,63’e kadar satış pozisyonu taşınabilir. Bu seans içinde de gerçekleşebilir, önümüzdeki hafta başında da.

Dün Avrupa’dan açıklanan PMI verileri Euro olumlu gelirken, ABD’den açıklanan ISM verileri Dolar olumlu, istihdam verilerinin tamamıysa olumsuz geldi. ABD’de yaşanan siyasi gelişmelerin Dolar olumsuz görünümü, artan küresel riskler bugüne kadar desteklemiş Dolar’ın düşmeye devam etmesine neden olabilir. 1,03’lü seviyelerden itibaren başlamış hareketin asıl hedefi 1,16’yken 1,14’lü seviyelerde düşüşlerin kolay olmayabileceğini düşünüyorum. Ne var ki hedefine bu kadar yakınken azalan momentum ve Avrupa’yla ilgili gelişmelerin karmaşık görüntüsü bir arada değerlendirildiğinde belirgin geri çekilmelerde alım yapmak faydalı olabilir Bunun dışında bugün ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam verileri Dolar olumsuz gelebilir. Bu durum Fed’in faiz politikasıyla ilgili beklentileri olumsuz etkileyeceğinden Dolar’ın düşmesi kolay olur. Ancak verileri görmeden hareket etmemek gerek. Bugünlerde sürpriz yapmayı seven piyasaların beklentinin dışında veriler üretmesi durumunda farklı hareketler olabilir. BU nedenle verileri görmeden hareket etmemeli.

Bugün ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam verileri Sterlin üzerinde de belirgin etkiye sahip olabilir. Ne var ki son günlerde artan risklere bağlı olarak yükselen risk göstergeleri düşünüldüğünde Sterlinin sadece Dolara karşı değil aynı zamanda Euro’ya karşı da düşmesi beklenebilir. 0,8850 civarında sürekli olarak dirençle karşılaşan Sterlinin konsolide olur bir görüntüsü yokken Euro/sterlinin bu tutumu Sterlin/dolar üzerinde olumsuz etkiye sahip. Bu nedenle bugün İngiltere’den açıklanacak sanayi üretimi verileri çok güçlü gelmediği sürece ABD’den açıklanacak veriler sonrasında paritenin bir miktar gerilemesi mümkün olabilir ancak Dolar’ın uluslararası piyasalarda biraz değer yitirebilecek olması paritedeki düşüşü sınırlı tutacaktır.

Son günlerde Japonya Merkez Bankasının para politikası paradigmasında bir değişim olacağı sinyalleri, Yen faizlerinden bağımsız olarak Yen’in değer kazanmasına neden olabilir. Japonya’nın yaptığı serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle dış ticaretini Yen’den bağımsız olarak dengede tutabilecek olması Dolar/yen ve Yen faizlerinin birbiri arasındaki ilişkinin daha da azalmasına neden olabilir. Ancak Dolar faizleriyle ilişkisi güçlü kalacak paritenin Dolar faizlerindeki yükselişe bağlı olarak yükselme eğiliminde kaldığını görüyorken bunun hafta sonuna girerken tam terse dönmesi mümkün. Yani bugün ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam verileri Dolar olumsuz gelecek olur ve Dolar faizleri düşerse, o zaman paritenin yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirilmelidir.

Son bir hafta içinde altın fiyatlarının belirgin şekilde gerilemesi tamamıyla küresel piyasalarda faizlerin yükselmiş olmasından kaynaklanıyor. Oysa geleceğe yönelik verilere bakıldığında faizlerin sınırlı yükselebilecek olması ve emtia fiyatlarında yaşanacak olası yükselişler altına güç verebilir. Öte yandan risk unsurlarının belirgin şekilde yükselmiş olmasının da etkisi düşünüldüğünde bugün ABD’den açıklanacak tarım dışı iştiham verileri beklentilerden olumsuz gelecek olursa, bu durum Dolar’ın düşüşü kadar altının yükselişine de yansır.

Dün ABD’den açıklanan petrol stok verilerin beklentilerin çok üzerinde gerilemiş olması petrol fiyatlarının yükselmesini gerektirirdi. Ne var ki hisse senedi piyasalarının geri çekilmesi, uluslararası ekonomide talebin yetersiz kalabilme olasılığı ve daha da önemlisi Libya ve Nijerya’nın OPEC kararlarından bağımsız olarak petrol üretimini ABD’yle birlikte yüksek tutması petrolde satış getirdi. Bu sürecin çok uzun soluklu olmayacağını ve bulunla birlikte kısa vadede Dolar’ın gerilemesine bağlı olarak sınırlı olsa bir miktar yükseliş olabileceğini düşünüyorum.

SP 500 endeksi artan küresel riskler ve yükselen faizlerle birlikte gerilerken mali politikaların etkisinin gecikebileceği beklentisi endeksteki satışların belirginleşmesine neden oluyor. ABD’de yaşanan siyasi gelişmeler ve ABD’nin Kuzey Kore’yle olan ilişkilerinde de gerginliğin tırmanacak olması düşünüldüğünde dün başlayan düşüşün bugün ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam verilerinin olumsuz olmasıyla devam edebilir. Önümüzdeki çeyrekte karlılık beklentilerinin olumsuza dönebileceği beklentisini de düşündüğümüzde Ekim ayına kadar satış baskısının gelende ağır basması mümkün.